بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ١٨

Doğrusu o, düşündü ve ölçüp biçti.

– İbni Kesir

فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ١٩

Canı çıkası, nasıl da ölçüp biçti.

– İbni Kesir

ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ ٢٠

Sonra yine canı çıkası nasıl da öşçüp biçti.

– İbni Kesir

ثُمَّ نَظَرَ ٢١

Sonra baktı.

– İbni Kesir

ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ٢٢

Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.

– İbni Kesir

ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ ٢٣

Sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.

– İbni Kesir

فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ ٢٤

Ve dedi ki: Bu; sadece öğretilegelen bir büyüdür.

– İbni Kesir

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ ٢٥

Bu; ancak bir insan sözüdür.

– İbni Kesir

سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ ٢٦

Ben, onu Sekar'a yaslayacağım.

– İbni Kesir

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ ٢٧

Sekar'ın ne olduğunu bilir misin sen?

– İbni Kesir

لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ ٢٨

O, ne geri bırakır, ne de azabdan vazgeçer.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu